Yazinsal Metinler Nedir, Özellikleri
Son yillarda yabanci dil ögretiminde yazinsal metinlere büyük önem
verilmeye baslanmistir. “Kültürlerarasi bildirisimi üst-amaç olarak benimseyen
bu yeni anlayista önemli olan, kazanilan yabanci dil arayiciligiyla kültürlerarasi
bildirisim yetisinin de gelistirilmesidir. Yabanci dil, yabanci kültürün
tasiyiciligini yaptigina göre, yabanci dil ögrenme, yabanci bir kültürü tanimanin,
yabanci olani anlamanin temel yollarindan biridir.” (Polat T.,1993,s.181)
Yabanci dil ögretimindeki bu köklü degisim alimlama estetigi’nden
kaynaklanmistir. Yazin ile toplum iliskilerini inceleyen yazin sosyolojisi ile
yazin’i yorumlamaya ve göstergeleri anlamaya çalisan yorumbilim alimlama
estetiginin olusmasina büyük katki saglamistir.
“Alimlama estetigi, alimlamaya, yazin metnini alimlayan kisiye, okur’a
yönelen bir anlayisla yazin metnine yaklasir. Bu görüse göre, yazin metninin
duragan, kapali bir yapisi olmadigi gibi, anlami da metnin içinde gizli degildir.
Anlam okur tarafindan okuma sürecinde üretilir. Yazin metni, metin ile okurun
bulustugu okuma sürecinde üretildigine göre, bagimsiz da degildir. Okur
disinda, kendi basina bir varligi yoktur” ( Sayin S.,1990,s.14-15)
“Her yazinsal yapit kurmaca bir dünyayi yansitir, baska bir deyisle yazin
varolan gerçegin dogrudan dogruya aktarimi degil, onun üstüne temellendirilmis
kurmaca bir gerçektir. Ne var ki, benzetmecilik gelenegini sürdüren yapitlar,
varolan gerçege yakin bir gerçegi yansitmayi amaçladiklari için, kurmaca bir
dünya yarattiklarini gizlerler. Böylece alimlayanin yazinla gerçek arasindaki
baglantiyi kolaylikla kurabilecegi, açik ve yalin bir anlatima yönelirler.”
(Ipsiroglu Z.,1993,s.129) Bu durumda anlamin olusturulmasi raslantilarla degil,
yazarin stratejisi ile gerçeklestirilir. Metinde, metin ile okur arasinda iletisimi
kuracak, okurca doldurulacak bos alanlar bulunur. “Alimlama estetigine göre
kendi basina varolmayan ve degismez degerler içermeyen yazin metni bu
nedenle bir iletisim aracidir.” (Sayin S.,1990,s.15)
Kendi özel kosullari ve içinde yer aldigi kültür baglaminin çerçevesinin
çizdigi bir iletisim ortaminda okur, kimi zaman metni belli bir uzakliktan izler,
kimi zaman da kendini metindeki bir figürün yerine koyar.
“Okurun yazin metniyle iletisim kurdugu, metni anlamak amaciyla sürekli
sürdürdügü bu söyleside –baska bir deyisle metin içi iletisimde- okurun
alimlama kosullarinin büyük önem kazanmasi yazin egitimini büyük ölçüde
etkilemistir.” (Sayin S.,1990,s.16)
“Yazin anlayisinda okurun önem kazanmasiyla, yazin metinlerinin kendisi
ya da ögretici degil, okur / ögrenci bir özne niteligi kazanir.” (Sayin
S.,1990,s.17) Odak noktasinin ögrenci oldugu bu egitimde, ögrenciden metinle
iletisim kurmasi istenildiginde yazin metnini alimlama kosullari ortaya ön plana
çikar. Ögrenci yazin metnine kendi alimlama kosullariyla yaklastiktan sonra
metin, kendi olusum kosullari içinde ele alinir. Yani birinci yaklasimda okurun
anladiklari, ikinci yaklasimda ise yazarin anlattiklari esastir. Böylece yazin
metni ile okur arasinda bir söylesi baslatilir. Metinle ilk karsilasmada
baskalarinin düsünce ve yorumlari olmaksizin ögrenci salt kendi bilgilerini
kullanarak metni anlamaya, degerlendirmeye ve yorumlamaya çalisacak;
böylece düsünce gücü ve farkli bakis acilari ortaya çikacaktir. “ Artik önemli
olan okur / ögrencinin metindeki bos alanlari okuma sürecinde nasil
dolduracagi, anlamaya yönelik söylesiyi nasil sürdürecegidir.” (Sayin
S.,1990,s.17)
Burada yabanci dil olarak Türkçe ögretiminde kullanilan yazinsal
metinlerde ögrencinin kendi kültüründen farkli bir kültürün ürünleriyle
karsilastigini ve alimlama kosullarinin farkli olacagini unutmamaliyiz.
Ögrencinin de böyle farkliliklarin oldugu bir ortamda metni anlamasi için
kendisine ön bilginin ve ip uçlarinin gerektigini bilmesi gerekir.
“Yazinsal metinlerde, o dilin dünyasinin, bize göre yabanci olan yasamin
yansimasini bulmak olanaklidir. O nedenle yabanci dil ögretim sürecinde islenen
her yazinsal metin bir parça da ülkebilgisi’dir. Diger bir anlatimla, yazinsal
metinler gündelik dil kullanimini ögretmez, ama gündelik yasami daha iyi
kavramaya yardimci olur ki, bu da yabanci dilin daha etkili kullanilabilmesi
demektir.” (Polat T.,1993,s.184)
Ayrica ögrenci yabanci bir kültürü anlamaya çalistigi bu süreçte dendi
kültürünü de daha iyi özümseme olanagi bulacaktir. Bu yaklasimda kültürler
birbirleriyle çatismak ya da birbirlerini yok etmek yerine farkli yönlerinin
oldugu mesajini ve bilincini ögrenciye ulastirabileceklerdir. Bu durumda yazin
ve ülke bilgisinin “birbirinden kopuk alanlar degil, birbirini tamamlayan alanlar”
(Polat T.,1993,s.193) oldugu gerçegi ortaya çikar.
Blogda Aramak İçin TIKLAYINIZ
|
|
Yazinsal Metinler Nedir, Özellikleri
*
Bu yazı tarih olarak: Pazartesi, Mayıs 25, 2009 eklenmiştir.Kategorisi Türkçe edebiyat konuları . Bu yazıya yapılacak yorumlardan haberdar olmak için feed. Bu yazıya yorum yazabilirsiniz. Kapsamlı ve ayrıntılı dokümanlar için TIKLAYINIZ