Blogda Aramak İçin TIKLAYINIZ

İspanya Edebiyatı


İspanya Edebiyatı



İspanya edebiyatı 1000 senelerinde Romanzlarla başlar. Karoling ve Fas harplerini, Cid ve kahramanlık vakalarını terennüm eder. Onlar, umum önünde (Juglares = Jongleur — hokkabaz) denilen halk sanatkârları tarafından söylenirdi. Katalonya Kralı Johann II. “Sanatkarane bilgiler= gaye ciencia,, öğretimi için bir şiir akademisi açmağa teşebbüs etmişti.

İlk nasir Juan Manuel (1282-1347) de yaşadı. “Graf Lucanor,, adlı eseri Avrupa'da bir çok dillere çevrildi. Bu eser bir Anekdot kitabıdır ve her bir Anekdot ahlâkı istifadeyi muciptir. Nükteden bir aziz olan Juan Ruiz (1340) eserinde dünyevî ve semavî aşkı ele alır, semavî sevgisi de dünyevî mahiyettedir. Onun sembolleri Don Amor, Donna Venüs ve bir keşiştir. Onlar muhabbet tellalı tarafından Başpapaza yani Juan Ruize götürür. Bu eser tip itibariyle İspanyol’dur: Hıristiyanlık, putperestine tasvirî remizlerle süslenir. Katalonya'da sıcak bir günü buz gibi bir gece takip ettiği gibi konularda fikir ve hassasiyet birbiri içine girer.

Ruizi, Toledo Başpiskoposu tarafından -şiirleri dolayısıyla- mahkûm edildi ve hapishanede öldü.

Harikulade güzel ve hafif meşrebini İspanyol komedileri rahipler tarafından kaleme alınmıştır. Romanz ve Chroniklerden - İspanyol kome*dileri yanında - şövalye romanı ve şiiri çiçeklendi. Bu eserlerin kurucusu Portekizli Joao Loberia (1407) idi. Ona “Amandis”namı armağanlındı.

Amadis, Odyssee'den, Artur ve Aziz Gregor Efsanelerinden esas motifleri alır. Annesi onu bir beşik içinde - Aziz Gregor'un annesi tarafından bir beşiğe konulup denize salıverildiği gibi - denize bırakılır. Odyssee yolculukları onu Türkiye'ye, Fransa'ya, Almanya'ya ve nihayet İngiltere'de Ariana ile evleninceye kadar götürür. Amadis dünya edebiyatı tarafından en çok takdir edilen bir kitaptır. Bugünkü küçük romanların bir kısmı bile doğrudan doğruya ona bağlıdır. Şövalye romanları bir reaksiyon neticesi, hırsız ve serseri ro*manları halinde gelişti. Hurtado de Mendoza “Lazarillo,, yu 1554 de İs*panyollara sundu. Takip ettiği yolun 17. asırda mühim Alman halk şiirlerini yaratan Grimmelshausen ile bazı noktalarda benzerliği vardır. “Lazarillo sefih hayatına körü körüne tabi olur. Nihayet çirkin bir ideolojiye bağla*nır : Günahları affedilen bir attara, bir def ressamına hizmet eder ve cihazı dolayısıyla bir rahibin metresiyle evlenmeğe razı olur.,, Konu da böylece sona erer.

Külhanbeyi Don Paple adlı eser, Quevedo (1580-1645) yi yükseldir, fantastik konuları ile Lazarillo'yu bile geçer.

Ouevedo'nun “Rüyası,, Avrupa dillerinin bir çoklarına çevrilmiştir. Bu eser 16. asır Avrupa edebiyatında çok müessir olmuştur. Onu de*vamlı olarak Cervantes (1547-1616) talim etti. Ganivet der ki: “İspanyol sanatında Don Kişotu hiç bir eser geçemez. Don Kişotta yalnız İspanyol edebî nevi yaratılmadı. Bizim tipik eserlerimiz, öyle bir eser ki onda Cervantes bütün fatihlerin en büyüğü olarak görünür. Zira diğer Konqu istadorlar = Fatihler İspanya için memleketler fethettikleri zaman o bir hapishanede mahpus olmasına rağmen, bütün İspanyayı kalemiyle zapt ediyordu. O kahramanlarını, bizim katır sürücüsünün hayvanlarını sürdüğü gibi sevk ve idare etmekte idi.,,

Don Kişot, tasalı vücudun şövalyesi, Türkiye'nin Nasrettin Hocası, Almanya'nın Faustu, Rusya'nın Karamasow'u gibi İspanyanın da bir sem*bolüdür. O asil ve abdal, harikulade ve kahraman, çocukça aşık ve fantastik sadıktır. Don Kişot bu dünya içinde yaşamaz. Bir bataklıkta saplanıp kaldığı zaman, atını yıldızlara sürdüğünü tahmin eder, şüphe ile değirmen ve koyun sürüsü ile savaş eder. kendisi ile beraber etrafa çok*tan mazi olmuş bir istikbal taşır. Şövalyelik, asil cesaret, nezaket nerede bulunur? Oraya, oraya... Hayat bizi bir avuç dolusu sahra kumu gibi eritir...

Cervantes başka romanlar, hikâyeler, dramlar ve orta oyunları da yazdı. Bunlardan “Fevkalâde Tiyatro,, adlı eseri en güzel beşerî çökün*tüleri ve tehevvürleri gösterir.

Mignel Cervantes'den sonra sahnede İspanyol millî sahnesinin yaratıcısı Lope de Vega (1562 - 1625) hâkim olmuştur. Bütün devirlerin en verimli şairlerinden ve bir tropik nebat gibi büyüyen Lope, ömrünüm sonunda kendisinin de kaydettiği üzere, eserleri (1500) kadardır. Her üç günde bir piyes yazan şairin eserleri tarihî epopeler, satırler, epistel'ler, lirik şiirler, eklogl'lar, komik hikâyeler, noveller ve romanlar olup bun*lardan (340) ı matbu olmak üzere (500) kadar elimize geçmiştir. Doğurucu şairin yaratmaları da çok enteresandır. Güldüğü zaman bir komedya, köylüleri sürüklediği zaman bir dram taslaklandırırdı. Düelloda meçi çektiği zaman, meçe ait bir eser, mantoyu attığı zaman, buna ait bir parça doğardı.

Lope tarihî, coğrafî ve lojik hakikat da tanımaz. Onun oyunları ol*gunlaşmış bir çocuğun oyunudur. İstenilen ve tasarlanan karakter üzerine yüz tane model tasarlayabilirdi. Eserlerinin kahramanlarını yaratmada şairin vakti olmadığı zaman bunların büyük bir kısmının figürlerini sah*nede bizzat kendisi tamamlardı. Dramatik konular onun için Amerikanın keşfi, Roma'nın yanışı veya Belisar ve Rienzi'dir. Krallık onun için metafizik bir roldü. Meselâ “Sevilla Yıldızı,, nda bir arkadaş, tebaasının mukadderatını elinde bulunduran kralın arzusu üzerine, kendi arkada*şını öldürür.

Komedilerinde aşk, yani iştiyak ve özlem hâkimdir. Aşk bütün hak*lara malik ve sahiptir. İspanyol aşk komedileri farmasonluk tesiri altın*dadır. Bir şövalye iki evli kadını sever, kıskançlık kolayca bir katil vakasını doğurur.

Lope dış durumda da müşkülpesent değildir. Beşer onun için çılgın ve zekidir. Eserlerine uygun geldiği figürleri bu tiplerden seçer.

Lope hakkında söylenilen Calderon (1600 - 1681) için de varittir. O da Lope gibi bir papazdı ve günün birinde bu meslekten çekildi. Onun sofuluğu yalnız parlayan, cıla, piyes ve âyinler deki haşmet ve gös*teri değildir. O ruhen bir Katolik ve aynı zamanda bir Katolik şair, par excellence'dir. Kahramanlık dramlarının sıklet merkezini şeref ve namus teşkil eder.

“Zalamea Hâkim?,, de bu konuyu fevkalâde inceler. Goethe ve ro*mantikler de bu yüksek şairi büyük bir dramatikçi olarak kabulde el*birliği ederler. Hattâ Goethe, Calderon'un “Cesur Prens,, adlı eserini okurken duyduğu heyecandan kitabı elinden düşürmüştü. Eserin kahra*manlarından keramet sahibi Magus = Mecusi bile Goethe'nin Faust'una tesir yapmıştır. Bu eser hissi piyeslerin en önemlilerdendir. «Salibi Tehemmül» eserin konusu: En kötü cürüm kardeş katili ve zina, inanç, nedamet, tövbe ve istiğfar ile affedilir. Eserde salibin sembolü her tarafta fatalist parça içine girer. Kahramanın salip şeklinde bir lekesi vardır. «Hayat Bir Rüyadır» Avrupa muharrirlerinin aldığı bu motif ev*velâ Calderon tarafından bahis konusu edilerek işlenmiştir. Cinayet, Şövalye İspanyasının günlük işlerindendir. “Ressam ve Lekesi eserde koca, sadık olmayan karısının ve aşığının öldürülmesi yüzünden yüksek takdire mazhar olur.

Klasik İspanya devrinin dramatikçilerinden "Donna Diana,, adlı ese*rin sahibi Moreto (1668 de öldü), trajedi ve fevkalâde bir eser olan “Kırmızı Pantolonlu Don Gil„ in müellifi Tirso de Molina (1585 - 1645) ve mistikçi Alareon (1659 da öldü), 1904 de Nobel edebiyat mükâfatını kazanan ve bu suretle eserleri dikkati çeken Yose Echegaray seçkinler*dendir.

İspanyol liriği hikâye şairi Yriarte (1750 - 91) ile büyük bir sıçrama yaptı. Diğer önemli şahıslar da: Eugenio Hartzenbruch [1] (1806 - 1880), Gustav Adolfo Bequer (1836 - 1870 korkunç noveller şairi), andalustik = arazi ve köy romanları yaradan kadın yazar Fernan Caballero, Boğa Dövüşü romanı «Arena», anarşist roman «Kathedral» ve savaş konusu “Dört Apokaliptik Süvari,, adlı eserlerin yazarı ve bugünün en büyük romanzier'i Vincente Blasco İbanez seçkinlerdendir.

İspanyada 19 u yüzyılda klasizm hâkim olmuştur. Bundan sonra diğerleri gelmektedir. Ignaziyo Zulo Agoi nasyonal stili yaratmış ve eserlerinde İspanyol hayatını konu olarak seçmiş ve bunu incelemiştir. Pablo Pikaso kübizmin önderlerinden olup Fransız fikirlerine


*
Academics Art History  Blogs - BlogCatalog Blog DirectoryAcademics Blogs - Blog Top Sites