DENEME SINAVI-9

DENEME SINAVI-9
Yaşar Kemal , söyleminin gücünü çok geniş bir halk mozayiğinden almıştır. Yazar ele aldığı her olayı, evrensel bir temaya dönüştürerek, insanlığın geçmişiyle geleceğini doğa, tarih, insan, folklor sevgisiyle yoğurur. Osman ŞAHİN

Soru-1) Yukarıdaki paragrafta yazarla ilgili hangisine değinilmemiştir?
a) Başarısının halkla bütünleşmesinden kaynaklandığına
b) Başarılı bir yazar olduğuna
c) Betimlemelerindeki başarısına
d) Değişik unsurları birleştirmedeki ustalığına

Soru-2) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “hafif” sözcüğü temel anlamıyla kullanılmıştır?
O kazadan hafif sıyrıklarla kurtulmuşlardı.
Artık hafif yağlı yemekler yemelisin.
Küçük kız, hafif bir sesle, bir şeyler söylüyordu.
Sırtındaki hafif çanta gittikçe ağırlaşıyordu.

Soru-3) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde amaç-sonuç ilişkisi vardır?
Onun, beni anlamaya hiç de niyeti yoktu.
Onu görmeye gittim ama bulamadım.
Ona gerçekleri anlatmaya dilim varmıyor.
Ona doğruları göstermeye kimsenin gücü yetmez.

Bilindiği gibi çeşitli bilgi dalları sürekli birbirlerini besler. Dış dünyada olup biten hiçbir şey
Birbirinden yalıtılmış değildir. Her şey dış dünya düzleminde iç içedir. Olup bitenler bilme sürecinde birbirinden ayıt edilir, seçik duruma getirilir, sınırları çizilir. Bununla birlikte bilgisel etkinlikler de nesneler, olaylar gibi birbirleriyle bağlantılıdır.
Soru-4) Yukarıdaki paragrafın anadüşüncesi hangisidir?
Bütün bilim dalları birbiriyle bağlantılıdır.
Bilimlerin gelişimi kolay olmamıştır.
Dünyada olup biten her şey belli bir süreçten geçer.
Bilim, çok sayıda dala ayrılır.

Soru-5) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu yoktur?
Bu battaniye, senin üşümene engel olur.
Bu olay, psikolojik bozukluklara sahip olmalarına neden oldu.
Bu çocukların hepsi, bizim çocuklarımızdır.
Bu yıl,Dardanelspor küme düşme mücadelesi veriyor.

Güzel konuşmak bir sanattır. Kendine özgü kuralları olan bir sanat. Yerinde ve etkili söylenen söz,insana büyük başarılar kazandırır. Sözü doğru kullanmayan da başına büyük dertler açabilir.
Ne demiş atalarımız................”
Soru-6) Yukarıdaki parça aşağıdaki atasözlerinden hangisi ile tamamlanır?
a) Sözü söyle alana, kulağında kalana b) Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir
c) Söz gümüşse, sükût altındır. d) Tatlı söz,yılanı deliğinden çıkarır.

Soru-7) Aşağıdaki cümlelerden hangisi, yüklemine ve yapısına göre “Bir kitabı anlamadan ezberlemek, ona hakarettir.” cümlesi ile aynı değildir?
a) Bu işi başarabileceğinden eminim. b) Bize insan olmayı öğreten sevgidir
c) Karşılaşınca her şeyi ona anlatacağım d) Kızacağımı bildiği için sessizdi.
Rahatça nefes alabiliyordu dünya, suları maviliğini yitirmemişti henüz. Derken insanlar bilimi keşfetti .Dünyaya ve insanlara yararlı bir olguydu bilim; ama sonra ne olduysa oldu ve her şey tersine döndü. Bilim doğaya değil, doğa bilime hizmet eder oldu. Ve dünya geriye doğru yol almaya başladı.”
Soru-8) Yukarıdaki paragraftan hangi sonuca ulaşamayız?
Bilim, doğanın yararına kullanılamamıştır.
Yazar, doğal dengeyi bozduğu için bilime karşıdır.
Bilim, dünyanın doğal dengesini bozmuştur.
Bilim adına doğaya zarar verilmiştir.

Soru-9) Aşağıdakilerden hangisinde nesne bileşik bir sözcük değildir?
a) Yoksulluktan ilkokulu bitirememişti b) Saksılarda rengarenk hanımelleri yetiştirirdi.
c) Rüzgâr kapkara bulutları bir anda dağıttı. d) Babaannesini uzun yıllar sonra görebilmişti.

Soru-10) “Cesurlar bir kez, korkaklar bin kez ölürler.” Cümlesiyle anlamca örtüşen cümle hangisidir?
a) Korku içinde yaşamak her gün ölmektir. b) Korkunun ecele faydası yoktur.
c) Cesaret, mutlu yaşamanın öncelikli koşuludur. d) Korkakların başarı şansı olamaz.

Soru-11) Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili deyim, ötekilerden farklıdır?
“Galiba baltayı taşa vurdum.” diye hayıflandı.
İstemeden de olsa pot kırmıştım.
Her zaman çam devirir, gönül kırarsın.
Yanlış kapıyı çaldın ki işin olmadı.

Eskiler, “Ekmek aslanın ağzında” dermiş. Günümüz, “Ekmek , aslanın midesine indi.” diyor.
Soru-12) Yukarıdaki cümlelerde aşağıdaki ses olaylarının hangisi yoktur?
a)Kaynaşma b) Ünlü daralması c) Hece düşmesi d) Benzeşme

İnsanlarda tek güzel kanun
Suyu ışık yapmaları
Düşü gerçek yapmaları
Düşmanı kardeş yapmalarıdır.
Soru-13) Yukarıdaki dörtlüğün kaçındı dizesinde küçük ve büyük ünlü uyumuna uymayan sözcükler
vardır?
a) 1. b) 2. c) 3. d) 4.


Soru-14) Aşağıdaki cümlelerden hangisinin öznesi yapısı yönünden diğerlerinden farklıdır?
Bağımsızlık, Mustafa Kemal’den armağandı bize.
Yaşam, şakırdayan bir şelale gibi akardı gözbebeklerimizden.
Babamız, sırtında yük taşıyarak getirirdi, aşımızı ekmeğimizi.
Ölüm, her gün bir sinsi yılan gibi dolaşıyordu derilerimizde.

İyi bir dinleyici olmak için birtakım alışkanlıklar gerekir. Bu alışkanlıkları edinmedikçe, dinlediklerimizden iyice yararlanamayız. Bazıları vardır, gözlerini konuşana diker, sessizce otururlar. “İşte iyi bir dinleyici” dersiniz. Ama gözleri konuşanda, akılları ve dikkatleri başka yerdeyse, bunlar iyi dinleyici değildirler.
Soru-15) Yukarıdaki paragrafın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
a) Dinlemenin zorluğu b) İyi bir dinleyicinin özellikleri
c) Alışkanlıkların geliştirilmesi d) Konuşmanın önemi

Soru-16) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde benzetme ilgisi vardır?
a) Senin kadar çalışsa başarırdı. b) Onun kadar güzelini görmedim.
c) Yazın, Çukurova cehennem kadar sıcak olur. d) Dünya kadar borca girmişti.

Soru-17) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yanlış kullanılmış bir deyim vardır?
Ona bağırması bardağı taşıran son damla olmuştu.
Öyle kalabalıktı ki, iğne atsan yere düşmezdi.
O, yaşamı boyunca elini sıcak sudan soğuk suya sokmamıştır.
O kadar çalıştı ki, içi içine sığmıyordu.

Sular çekilmeye başladı köklerde
Isınmaz mı acaba ellerimde kan
Ah! Ne olur bütün güneşler batmadan
Bir türkü daha söyleyeyim bu yerde!.....
Soru-18) Yukarıdaki dörtlük için hangisi söylenemez?
a) Redif vardır b) Çapraz uyaklıdır
c) Tam uyak kullanılmıştır d) Hece ölçüsüyle yazılmıştır.

Soru-19) “Bir yıl sonra emekli oluyorum.” cümlesi aşağıdakilerin hangisi ile sürdürülürse “karamsar” bir yaşam anlayışı ortaya çıkar?
Bundan böyle doğayla daha iç içe olacağım.
Ama artık ne yapsam boş!...
Fakat, yaşamdan kopmaya hiç mi hiç niyetim yok.
Yaşlandım, fakat yapacak daha çok şey var dünyada.

Soru-20) Aşağıdakilerden hangisinde yüklem, türemiş bir sözcük değildir?
a) Sigara sağlığa zararlıdır. b) Çocuklar sakin sakin oynuyorlardı.
c) En sonunda dediğini yaptırdı. d) Sen de benimle gelmeyecek miydin?

Şiir, bizi nesrin götüremeyeceği bir duygu ülkesine götürür.
Şiir duygunun, nesir düşüncenin dilidir.
Şiir, nesrin bittiği yerde başlar.
Bir şiir nesre çevrildiği anda şiir olmaktan çıkar.
Soru-21) Numaralandırılmış cümlelerden bir paragraf oluşturulduğunda sıralama nasıl olur?
a) III-II-IV-I b) I-IV-III-II c) II-III-I-IV d) IV-II-I-III

Merhaba aydınlık gün,
Merhaba barış
Merhaba tüm güzellikler.
Çember çeviren çocuklar,
Madendeki işçiler,
Hepinize, hepinize merhaba!
Soru22) Yukarıdaki şiirin anaduygusu aşağıdakilerden hangisidir?
a) Barış isteği b) Yaşama sevinci c) İnsan sevgisi d) Çocukluk özlemi

Soru-23) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aynı sözcükte yumuşama ve benzeşme(sertleşme) vardır?
Bu şarkıyı, yüreğimde her zaman taşıyacağım
Şafağın dilinde o türkü hep duracaktır.
Bir tadışta onun yaşam olduğunu anladım.
Kaynağı bulunduktan sonra her sorun çözülür.

Açık şairlerdir benim şairlerim. Yürekleri kanayan şairlerdir. Kalplerini sererler, sergilerler, inanarak söylerler, inandırırlar da dediklerine. İnsan vücudunun sıcaklığı, kanı dolaşır o şiirlerde. Okuyana geçer o sıcaklık. Kapalı yazanlar, okuyucuya bırakmamışlardır şiirlerinin tamamlanmasını. Güvenilir bir emanetçi değildir okuyucu!....
Soru-24) Yukarıdaki paragrafın anadüşüncesi nedir?
Şair, okura söylemek istediklerini açıkça, içtenlikle söylemelidir.
Bir şair, hiçbir zaman okuyucuya güvenmemelidir.
Şair, doğruları yazmalıdır.
Şair, gerçekleri yalın bir biçimde yansıtmalıdır şiirlerinde.

Soru-25) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük –“lik” eki alarak soyutken somut olmuştur?
Hiçbir şey olamazsan bari korkuluk ol!...
Yiğitliğin ölçüsü olur mu hiç!
Baskılara direnmek bir insanlık görevidir.
Evlerinin önünde sarmaşıklardan bir gölgelik vardı.

*