Blogda Aramak İçin TIKLAYINIZ

5. SINIF SINAVA HAZIRLIK SORULARI

5. SINIF SINAVA HAZIRLIK SORULARI
Toplumu oluşturan bireyler bu dünyada yaşarken neleri paylaşmak durumundadırlar? 97
İnsanlar bu dünyada öncelikle içinde yaşadıkları dünyayı paylaşmaktadırlar. O insanların ortak yaşam alanıdır. Yine orada yaşayabilmek için hava, su, enerji, besin gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak nesneleri paylaşmak zorunda kalırlar. Kimse ben bunu seninle paylaşmak istemiyorum diyemez. Yine bununla birlikte Devletin sağladığı imkanları ( okul, yol, kütüphane, hastane, çeşme, halk otobüsleri, park alanları) gibi kurum veya mekanları paylaşmak zorundadırlar. İnsanların paylaşmak durumunda oldukları sadece bununla sınırlı değildir elbette… bunların yanında sevgiyi, ekmeği, parayı, bilgiyi vs. de paylaşmak zorunda veya durumundadır.
Paylaşmanın insan hayatındaki önemi nedir? 97
Paylaşmak insan hayatında son derece hayati önem taşımaktadır. Öncelikle yukarıda paylaşılmak durumunda olan şeylere baktığımızda paylaşmadan bu dünyada yaşayamayacağımızı bilmemiz gerekmektedir. Yaratılışları itibariyle paylaşmaya, toplu yaşamaya muhtaç olarak yaratılmış insan komşusuyla sağlam ilişkiler kurabilmek için aynı sınırı paylaşmak, onun zor günlerinde ona yardımcı olarak gerek sevgisini gerek maddi imkanlarını (parasını, arabasını, lazım olan bir çok şeyi) paylaşmak durumundadır. Onun içindir ki atalarımız komşu komşunun külüne muhtaçtır demiştir. İnsan dostuyla aynı şekilde sırlarını, ortak anılarını, hatta yeri geldiğinde basit bir fotoğrafını bile paylaşmak durumunda kalmaktadır. O nedenle insanlar paylaşmanın öneminin farkında olarak, birbirlerine karşı iyi niyetli, güler yüzlü, saygılı, hoşgörülü, güvenilir olarak davranmak durumundadır. Zor günlerinde arkadaşlarının sıkıntılarını paylaşmak, mutlu günlerinde sevinçlerini paylaşmak vs. Bütün bunlar paylaşımın insan yaşamındaki önemine örnektir.
“Sizden biriniz kendisi için istemediğini kardeşi için de istemedikçe gerçek anlamda iman etmiş olamaz” hadisi neyin önemini vurgulamakta bize neyi öğütlemektedir?
Bu hadis bizlere bencil olmamayı, insanlara karşı, din kardeşlerine, soy kardeşlerine karşı onların iyiliğinde olacak şeyleri adil bir şekilde istememizin önemini vurgulamakta ve bununla birlikte imanın da bununla ölçülebileceğini göstermektedir. Eğer biz kendimiz için mutluluk, sıkıntıdan kurtulmak, zarara uğramamak gibi şeyler istiyorsak, aynı dünyayı benzer hayatı paylaştığımız insanlar için de onları istemeliyiz. Yoksa diğer insanlara beddua etmek, onların kötülüğünü istemek Müslüman bir kişinin iman eksikliğini göstermektedir. Halk arasında yaygın bir deyim olan, “Allah düşmanımın başına bile vermesin” ifadesi bu konuya güzel bir örnek teşkil etmektedir.
Milli bayramlar ile dini bayramlar arasındaki ortak noktaları ve farkları belirtin?
Milli bayramlar ile dini bayramların ortak noktaları
    İnsanların mutlu olması ve mutluluğunu sevincini paylaşması amaçlanır.
    İnsanlar bu günlerde çoşkulu ve heyecanlı olurlar
    Yardımlaşma dayanışma ve hoşgörünün yoğun olduğu zamanlardır.
    Ziyaretler ve kutlamalar yapılır
    Ülke genelinde çoğunluğun katıldığı bir araya geldiği zamanlardır.
    Tatil ve dinlenme günleridir J
    Manevi duyguların yoğun yaşandığı zamanlardır.
Milli bayramlar ve dini bayramların birbirinden ayrıldığı farklılıkları
Milli bayramlar aynı vatan içerisinde yaşayan milletin ortak bayramıdır. Dini bayramlar ise aynı dini yaşayan farklı vatanlarda yaşayan milletlerin de kutladığı bayramlardır.
    Milli bayramların temeli milletin tarihine dayanır. Dini bayramların temeli ise Dine ve dolayısıyla vahiy veya sünnete dayanır.
    Dini bayramlarda yapılan bir ibadetin karşılığı olarak bayram yapılır. Milli bayramlarda ibadet olmaksızın günü geldiği için yapılır.
    Milli bayramlar her yıl aynı günde kutlanır. Dini bayramların günleri miladi takvime göre değişkenlik gösterir.
    Dini bayramlarda yapılacak olanlarda din ön planda tutularak yardıma muhtaçlara yardım edilir, akrabalar ziyaret edilir, dargınlar barışır, ikramlarda bulunulur, paylaşma ve yardımlaşma üst düzeyde yaşanırken milli bayramlarda eğlence, mutluluk ve sevinçler paylaşılır.

Milli bayramlarımız nelerdir? Yazınız.
Milli Bayramlar insanların önem verdikleri tarihte önemli, şanlı bir olaya denk gelen mutluluk günlerini veya hayatlarının dönüm noktası olan olaylar üzerine onları anmak ve benzeri olayları bir daha yaşamamak için ders çıkarmak maksadıyla belirli günler ya da haftalarda kutlanan önemli günlerdir.
    29 Ekim Cumhuriyet bayramı
    30 Ağustos Zafer bayramı
    19 Mayıs Atatürk’ü anma ve Gençlik Spor bayramı
    23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı
Dini bayramlarımız nelerdir? Yazınız.
Dini bayramlar ise insanlar için önem verilen belirli ibadetlerin yapılmasını ve onun sonrasında paylaşımın artırılması ve insanların birbiriyle rahat bir şekilde sohbet muhabbet edebilmeleri, ziyaret ve gönül almaların yaşanacağı, küslerin barışacağı, akraba ziyaretlerinin yapılacağı Allah veya Hz. Peygamber tarafından belirtilmiş önemli günlerdir.
    Ramazan bayramı: Ramazan ayı sonunda yapılan ekstradan ibadetlerin (teravih namazı, oruç, fitre gibi) bir hediyesi olarak kutlanan bayramımız.
    Kurban bayramı: Allah’ın rızası için kesilen ve fakirlerin ihtiyacının giderildiği kurbanların bir hediyesi olarak kutlanan bayramımız.
Milli bayramlar diye kutladığımız günleri ve o günlerin anlam ve önemini yazınız.
29 Ekim Cumhuriyet bayramı: Milletin egemenliğine dayanan cumhuriyetin ilan edildiği gündür.
30 Ağustos Zafer bayramı: Büyük Taarruzun zaferle sonuçlandığı tarih olduğu için ordumuza armağan edilmiştir. Onun zaferlerle dolu şanlı tarihini göstermek ve istenildiği zaman iman, sabır ve azimle zor şartlarda bile zafere ulaşılabileceğini göstermek maksadıyla kutlanmaktadır.
19 Mayıs Atatürk’ü anma ve Gençlik Spor bayramı: Kurtuluş savaşını başlatmak için samsuna çıktığı tarih olması nedeniyle milletin ulusal mücadeleye katılımını sağladığı tarih olması nedeniyle önemlidir.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı: 23 Nisan da TBMM’nin açıldığı ve millet iradesinin yönetimde söz sahibi olması nedeniyle geleceğin Egemeni çocuklara Atatürk’ün hediye ettiği bayram.
Önemli Dini gün ve geceleri yazarak niçin önemli olduklarını ne gibi anlamlar ifade ettiğini yazınız.
Kuran’da özellikle kadir gecesine vurgu yapılmış ve o anılmıştır. Diğerleri ise Hz. Peygamber’in hadislerine binaen hicri 3. Asırdan sonra gelenek halini almış ve hala kutlanagelen önemli gece veya günlerimizdir.
Mevlid kandili: Hz. Peygamberin doğum gününü ifade eden günümüzdür.
Regaip kandili: Recep ayının ilk Cuma gecesidir. Bu geceye bu ismi melekler vermiştir. Bu gecede Allah kullarına ihsanda bulunur.
Berat kandili: Şaban ayının 15. Gecesidir. Günahlardan kurtuluş gecesi olarak bilinir.
Miraç kandili: Recep ayının 27. Gecesidir. Peygamberimizin Miraca (Allah katına çıktığı) gecedir.
Kadir gecesi: Kur’an-ı kerimin indirilmeye başladığı gecedir. Ramazan ayının son 10 gecesinde aranmalıdır. 27. Gecesi olduğu da söylenir.
Kandil gecelerimize ne zamandan beri niye kandil gecesi ismi verilmiştir?
Osmanlı padişahı II. Selim döneminde camiler aydınlatılıp minarelerde kandiller yakılarak kutlandığı için bu gecelere kandil geceleri denilmiştir.
Cuma günü Müslümanlar için niçin önemlidir? Açıklayınız.
Önemli günlerimizden biri de Cumadır. Cuma gününün önemi sadece o günde kılınan Cuma namazından kaynaklanmaktadır. Bu Cuma namazı diğer namazlardan farklı olarak haftada bir gün gelir ve o namazda hutbe okunur. Bu namaz yalnız başına kılınamaz. Cemaatle kılınması gerekmektedir. İnsanların birlik ve beraberliklerini perçinlemeleri birbirlerinin hal ve hatırlarını sormaları kardeşlik ve dostluk bağlantılarını artırmaları için Allah tarafından önemi vurgulanmış bir namazdır.
Kandil gecesinde neler yapılmaktadır? Çevrenizden gözlemleriniz ve bilgileriniz dâhilinde cevaplayınız.
Kandil gecelerinde Müslümanlar ibadetlerine daha bir dikkatle önem verirler, bir araya gelir dini törenler yapar, mevlid okur, namaz kılar, dua eder ve kuranı kerim okurlar. Yine bu gün ve gecelerde diğer gün ve gecelerde yapıldığından daha fazla yoksullara yardım eli uzatılır, hasta yakınlarımız, akrabalarımız, arkadaşlarımız ziyaret edilir hal ve hatırları sorulur, gönülleri alınır. Büyüklerimizin kandilleri tebrik edilir. Uzakta bulunan yakınlarımıza tebrik mesajları yollanarak dualarda unutulmadığı hissettirilir. Yine bu gecelerde kandil simitleri, kandil şekerleri, tatlılar ve çeşitli hediyeler dağıtılırak toplumsal kenetlenme gözler önüne serilir.
Siz hayra ne harcarsanız Allah onun yerine başkasını verir. O rızık verenlerin en hayırlısıdır ayeti bize neleri anlatmak istiyor?
Allah yolunda harcanan hiçbir şey eksilmez. Aksine Allah onun yerine daha çok rızık verir. Diyelim ki cebimizde 10 milyonumuz var ve bunun bir kısmını Allah yolunda hayır işlerinde harcadık veya bir fakire yardıma muhtaca vererek karnını doyurduk veya bir çocuğu sevindirdik… geride bize kalan paramız o kadar değerlenir ki o kadar bereketlenir ki adeta harca harca bitmez bir hal alır. Tabi niyetimiz halis (iyi güzel) olursa…ya da şu örneği verebiliriz. Tarlamıza buğday ektik. 1 ton buğdayımız oldu. Bunun 100 kilosunu hayır işlerine harcadık, sadaka olarak verdik. Allah seneye arazimizin verimini artırır ve 1 ton alabildiğimiz  tarladan 1.5 ton buğday alabiliriz. Yeter ki biz onun rızasını kazanmak için bir şeyler yapalım. Çünkü O bizlere sınırsız nimet veren Rabbimizdir.
Vatan ve millet kavramlarını açıklayın.
Vatan: bir  milletin bağımsız olarak üzerinde yaşadığı sınırları belli olan ve mensubu olduğu devlet tarafından korunup himaye edilen, insanların birbirlerinin hakkına girmemek kaydıyla ortak olarak kullanabileceği, tarihten günümüze kadar üzerinde belirli bir kültürü oluşturduğu toprak parçasıdır.
Millet: aynı vatan üzerinde yaşayan, tarihten gelen bir birlikteliği ve kültürü oluşturan, birbirlerine ortak kurallarla bağlı, aynı amaç uğruna (vatanını, ülkesini daha da geliştirmeye) çalışan, ortak tarih, dil ve inanç bütünlüğü içersinde birbirini anlayan insan topluluğudur.
Vatana ve millete karşı ne gibi görevlerimiz vardır?
Öncelikle vatanımızın bütünlüğünü (sınırlarımızı) korumak hepimizin görevidir. Çünkü vatan bütünlüğü sağlanmadığı zaman bağımsızlığımızı kaybetmişiz demektir. Daha sonra bu vatan içersinde yaşayan milletin kardeşlik, dostluk ve huzur halinde yaşamasını temin etmek öncelikli görevlerimiz arasında yerini almaktadır. Bu görevleri hakkıyla yerine getirdikten sonra ortak değerlerimize, bayrağımıza, kültürümüze, dilimize, inancımıza, ırkımıza, hiçbir ayrım gözetmeksizin saygı duymak, korumak ve farklılıklarımızı zenginlik olarak görmemiz gerekmektedir. Ortak yaşam alanlarımızı korumalı, devletin malı deniz yemeyen keriz mantığıyla hareket etmemeliyiz. Sınırlarımızı korumak için güvenliğimizi dış düşmanlara karşı korumak için askerlik görevini yerine getirmek de öncelikli görevlerimiz arasında yer almaktadır. Çünkü bu gün biz burada rahat bir şekilde ders işleyebiliyorsak, sokakta rahat bir şekilde gezebiliyorsak, istediğimizi alıp istediğimizi güvenlik içersinde satabiliyorsak, hukuk önünde eşit haklara sahip olabiliyorsak bu şu an bizlerin güvenliğini sağlayan birilerinin varlığı nedeniyledir. Bizler de belirli yaşa geldiğimizde onlara destek olmak onların taşıdığı bayrağı devralmak ve onların güven içersinde yaşamasını temin etmek için bu görevi yerine getirmeliyiz. Ülkemizin kalkınması, milletimizin diğer milletler arasında saygın yerini koruması ve yükseltmesi için daima çok çalışmalı ve vatana millete faydalı işler yaparak faydalı eserler kazandırarak hem bu dünyada hak ettiğimiz değeri almalı hem de amel defterimizi kapattırmayacak bir hayır kapısı bırakmalıyız. Yetiştirdiğimiz insanları evlatlarımızı, öğrencilerimizi bu bilinç çerçevesinde yetiştirmek de bu millete karşı ve Allah’a karşı olan görevlerimizdendir.
İstiklal marşımızın 10 kıtası ezberlenecek ve tamamlama olarak kıta ve yerleri karışık olarak sorulacak.

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.


Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.

Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır  rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
İhlas suresi, Rabbena duaları, salavat duaları, fil suresi ve tahiyyat duası anlamlarıyla ezberlenecek.

İhlas Sûresi: Bismillâhir-Rahmânir-Rahîm. Gul hüvallâhü ehad. Allâhüs-Samed. Lem yelid ve lem yûled. Ve lem yekül-lehû küfüven ehad.                           
Meâli: Bismillâhir-Rahmânir-Rahîm. De ki: O, ALLAH bir ve tekdir. ALLAH sameddir (O, hiçbir şeye muhtaç değil, her şey O’na muhtaçtır).  O, doğurmamış ve doğmamıştır. O’nun hiçbir dengi yoktur. 
a) Rabbenâ âtinâ fid-dünyâ hasenetev-ve fil’-âhirati haseneh. Ve gınâ  ažâben-nâr.   
Anlamı: ALLAH’ım!  Bize dünyada ve ahirette iyilik ve güzellikler ver. Bizi cehennem azabından koru.   
b) Rabbenağfirlî ve livâlideyye ve lilmü’minîne yevme yegûmül’-hisâb. Birahmetike yâ erhamer-râhımîn. 
Anlamı: Ey merhametlilerin en merhametlisi olan ALLAH’ım; Beni, ana-babamı ve bütün mü’minleri kıyamet gününde rahmetinle bağışla.   
c) Rabbic’alnî  mugîmessalâti ve min žürriyyetî. Rabbenâ ve tegabbel duâ’.
 Anlamı:   Rabbim!  Beni ve neslimi namaz kılanlardan eyle. Rabbimiz duamızı kabul eyle.
a) Allâhümme salli alâ Muhammediv-ve alâ âli Muhammed, kemâ salleyte alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîm. İnneke hamîdüm-mecîd.                                                  
 Anlamı:   ALLAH’ım!  İbrahim (a.s.) ve onun aile çevresini bağışladığın gibi, Hz. Muhammed (S) ve O’nun aile çevresini (ehli beytini) de bağışla. Muhakkak ki Sen, hamd ve övgüye pek layıksın.   
b) Allâhümme bârik alâ Muhammediv-ve alâ âli Muhammed, kemâ bârakte alâ İbrâhîme ve alâ âli İbrâhîm. İnneke hamîdüm-mecîd.
 Anlamı:   ALLAH’ım!  İbrahim (a.s.) ve onun aile çevresini bereketli kıldığın gibi, Hz. Muhammed (S) ve O’nun aile çevresini (ehli beytini) de bereketli kıl. Muhakkak ki Sen, hamd ve övgüye pek layıksın.
Fîl  Sûresi: Bismillâhir-Rahmânir-Rahîm.  Elem tera keyfe feale rabbüke bi eshâbil’-fîl. Elem yec’al keydehüm fî tadlîl. Ve ersele aleyhim tayran ebâbîl. Termîhim bihicâratim-min siccîl. Fecealehüm keasfimme’kûl.    
Meâli: Bismillâhir-rahmânir-rahîm.   Rabbin fil sahiplerine neler yaptı, görmedin mi?  Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı?  Onların üstüne ebabil kuşlarını gönderdi.  O kuşlar, onların üzerlerine pişkin tuğladan yapılmış taşlar atıyordu da böylece ALLAH onları yenilip çiğnenmiş ekine çeviriverdi.
Tahıyyât:  Et-tehıyyâtü lillâhi ves-salevâtü vet-tayyibât. Es-selâmü aleyke eyyühen-Nebiyyü ve rahmetullâhi ve berakâtüh. Es-selâmü aleynâ ve alâ ibâdillâhis-sâlihîn. Eşhedü ellâ ilâhe illALLAH ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh.
 Anlamı:   Selam, dua ve tüm güzellikler (dil, kalp ve bedenle yapılan tüm ibadetler) ALLAH içindir. Ey Peygamber! ALLAH’ın selamı, rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun.  (Ey ALLAH’ım) Selam bize ve salih (dindar) kulların üzerine olsun.  (Biz mü’minler de) Şahitlik ederiz ki (veya görmüş gibi inanırız ki) ALLAH’tan başka ilah yoktur. Yine şahitlik ederiz ki Hz. Muhammed (S)  O’nun kulu ve rasûlüdür (elçisidir).

Her iki ünitenin de (5-6) değerlendirme soruları ve sınava hazırlık olarak verilen bu sorular cevaplandırılacak. Bilinemeyen bulunamayan sorular öğretmene sorulacak. Aksi taktirde sınavdan çalışmadan düşük not alınırsa sınav notları karneye olduğu gibi öğretmenin hiçbir olumlu tasarrufu not yükseltmesi olmadan yansıyacak…

*
Academics Art History  Blogs - BlogCatalog Blog DirectoryAcademics Blogs - Blog Top Sites