Yariş

Trafikte seyreden tır ve kamyon, hız yarışı yapmaya karar vermiş.Küçük, eski bir kamyoneti de aralarına almak istemişler.Kamyonet,e ski olduğu için böyle bir yarışmaya katılmasının doğru olmayacağını belirtmiş.


-İsterseniz bu düşüncenizden sizler de vazgeçin.Hız tehlikeli bir şeydir,demişse de dinletememiş..Sonunda ısrarlara dayanamayan kamyonet de istemeye istemeye bu yarışa katılmaya razı olmuş.Bir yandan da “inş bir zarar görmeyiz”diye düşünüyormuş..


Tır bütün haşmetiyle kamyonun yanına yaklaşmış,böbürlenere k:


-Seni geçeceğim,demiş kamyona.


Kamyon altta kalır mı hiç?


-Hele piste bir çıkalım,o zaman gör beni,demiş tıra.


Tır:


-Kendini boş yere kandırma.Ben varken yarışmayı kazanmak sana mı kalmış?diyerek alaycı bir bakış fırlatmış kamyona.


Yarış pistine çıkmışlar.Start düdüğünü kamyonet çalmış.Birlikte motorlarını çalıştırmışlar.Kamyon la tır sırayla öne geçiyorlarmış.Kamyone t,durumunu bildiği için yolda yavaş yavaş ilerliyormuş.Zaten yarışı kazanma gibi bir iddiası ve isteği de yokmuş.


Kendine çok güvenen tır, birinci turun sonunda kamyonun gerisinde kalmış. Bunun üzerine,süratini arttırmaya başlamış ve kamyonu geçmiş.Bir süre sonra, açık ara önde giden haşmetli tırın hızı birden kesilivermiş.Bir kenara çekilerek durmuş.Meğer aşırı hızdan dolayı hararet yapmış.


Kamyon,sırıta sırıta:


-Bak,bak!Gözlerini aç da iyice bak!Kim önde,bak da gör,demiş tırın yanından geçerken.


Pistte ağır ağır ilerleyen kamyonet ise, tırın yardımına koşmak isterken,kamyonun da şarampole yuvarlandığını görmüş:


-Eyvah!demiş,sesli olarak.Korktuğum başımıza geldi.


Kamyonun yanından geçerken bir kararsızlık yaşamış.”Acaba durup yardım mı etsem,yoksa yarışı mı tamamlasam…İçindeki birinci sese kulak vererek kamyonun yanına gitmiş.


-Yarış yarış,dediniz;bak ne hale geldik.Tır hararet yaptı.Sen tepetaklak oldun.Ben eski gücüm olmadığı için çok yoruldum,demiş.


Kamyon yerinden doğrulamıyor ve de çok acı çekiyormuş.


-Çok haklısın kamyonet kardeş.Bizler zaten akraba sayılırız.Böyle bir yarış içine girmekle hata ettik.Şu anda niçin bu durumda olduğumu biliyorum aslında;ama çok geç…demiş.


-Peki,neden bu durumdasın?diye sormuş kamyonet.


-Belirli kilometrelere gelince, yaptırmak zorunda olduğum bakımımı, çok para gidecek diye yaptırmamıştım.Bu nedenle frenim patladı.Şimdi sen bana bir çekici bul da gelsin, beni buradan kaldırsın,demiş kamyon.


Kamyonet:


-Tamam,gideceğim;ama gitmeden önce böbürlenen,kendine çok güvenen şu tırın yanına gideyim de,bir şeye ihtiyacı olup olmadığını sorayım,demiş ve tırın yanına varmış.


-Söyle bakalım,bir şeye ihtiyacın var mı?diye sormuş


-Benim için bir tamirci getirirsen sana minnettar kalırım,demiş tır.Demiş ama utancından kıpkırmızı olmuş.Sonra konuşmasına devam etmiş. Sen içinde bulunduğun durumun farkında olduğun için duruşunu bozmadın. Hırsa kapılmadın.Ya ben…Ne oldum değil,ne olacağım,diye düşünüp,öyle hareket etseydim, şimdi bu durumda olmayacaktım,demiş.


-Olur böyle şeyler.Önemli olan hatalardan ders çıkarmaktır.Ben bu kaportayı boşuna eskitmedim. Sizler daha acemisiniz.Bazı şeyleri düşe kalka öğreneceksiniz.Bundan böyle kibirlenmeyi bırakıp, gerekli bakımlarınızı yaptırır ve de fazla hız yapmazsanız, ömrünüzü mutluluk içinde tamamlarsınız,demiş kamyonet.


Tır:


-Söylediklerinde çok haklısın.Bizden daha küçük boyun var;ama tecrüben çok.Demek ki,kapladığımız alan değil,tecrübeler önemliymiş.Sana teşekkür ederim.Bundan böyle daha dikkatli olacağım,demiş,kamyon ete.


Kamyonet arkadaşlarına yardım etmek için yola koyulmuş


Kamyon ve tır ise çaresizlik içinde kamyonetin yardım getirmesini beklemişler.






ÜLKÜ DUYSAK

*