DENEME SINAVI-12
İster su, ister kara, ister boşluk, ister hayvan, ister nebat(bitki) âleminde olsun; bir kişinin aklı ile hiçbir şeyin halledilemeyeceği bilinmelidir. Ancak bütün balıklar oltaya tutulan hemcinslerini kurtarmanın tek çaresinin o yakamoz yapan ipi koparmak olduğunu akıl ettikleri zaman, bu hareketin bir neticesi ve bir faydası olabilirdi. Yoksa, gidip Sinağrit baba oltayı kesmiş, biraz sonra Sinağrit baba tutulduğu zaman kim kesecek? Kim akıl edecek yakamozu dişlemeyi?
SAİT FAİK (Sinağrit Baba’dan)
Soru-1) Parçada savunulan aşağıdakilerden hangisidir?
a) Yaşam ortamlarının farksızlığı b) Gücün önemi
c) İşbirliğinin ve bilinçlenmenin önemi d) Aklın önemi
Soru-2) “Dalmak” sözcüğü hangi cümlede “başka bir şey düşünemeyecek kadar kendini bir şeye vermek” anlamında kullanılmıştır?
a) Meyve toplamak için bahçeye daldık. b) Adam yine işine daldı.
c) Hasta yine daldı d) Arkadaşım kalabalığın içine daldı.
Soru-3) Aşağıdaki cümlelerde yer alan altı çizili sözcüklerden hangisi küçük ünlü uyumuna uyar?
a) Elindeki kübik oyuncakları dikkatle inceledi.
b) Küçücük bir virgül cümlenin anlamını değiştirdi.
c) Yüksek bir yerden kardeşini görmeye çalıştı.
d) Tapu alabilmek için hükümet binasına gitti.
Soru-4) Aşağıdaki cümlelerdeki altı çizili sözcüklerden hangisinde “geniş seslilerin daralması” gerçekleşmiştir?-
a) Şimdi boşa geçen zamanın ardından ağlıyoruz.
b) Kapalı kapıların arkasında neler görüşüyorlar.
c) Sizlerle birlikte biz de zamana karşı yarışıyoruz.
d) Görüşmeleri sonuçlandırmak için otele geliyorlar.
Soru-5) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
a) İşim akşam 17.30’da bitiyor b) Tatile 9 Şubat’ta gidecekmişiz.
c) Bu eser 1960’da kaleme alınmış. d) Dikkat etmeniz gereken rakam 5’tir
Bu rüzgârın tadı senin hiç tatmadığın
Bu yolcular bilmediğin bir yerden geliyor
Konuştukları dil ömrünce duymadığın
Gözlerini sakla sen bur da bir yabancısın.
Soru-6) Şiirden alınan sözcüklerde gerçekleşen ses olayları hangi seçenekte “yumuşama-benzeşme-hece
düşmesi” şeklinde sıralanmıştır?
a) Bilmediğin – ömrünce – duymadığın b) Tadı – konuştukları – ömrünce
c) Konuştukları – tadı – burda d) Yolcular – duymadığın – yabancısın
Benin şiirim uzun bir geçmişin deneyinde, toplumdan yanadır, halktan yanadır. Konusunu ve dokusunu olaylardan, yurdun ve halkın yaşantısından ve benim dünya görüşümden alır. Bir yerde benim şiirlerim, toplumsal kaynaklı epik ve lirik şiirlerdir. Şunu da söylemeliyim; bir insan toplumcu olduğu için şiir yazmaz. Şiir yazmak istediği için şiir yazar. Bu şiirin dokusunda elbette dünya ve hayat görüşünün iplikleri vardır; ama şiiri nitelendiren dünya görüşü değil, “şiirsel özü”dür.
Soru-7) Aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtını paragrafta bulamayız?
İnsan neden şiir yazar?
Epik ve lirik şiir nedir?
c) Ozanın şiirlerinde dünya görüşünün etkileri var mıdır?
Şair, şiirlerinde hangi temayı işlemektedir?
Soru-8) “Sürekli...........kaçan kişi................yitirir.” cümlesi hangi sözcük ikilisiyle tamamlanamaz?
a) kendisinden – özgüvenini b) yanlışlıklarından – başarıyı
c) insanlardan – dostlukları d) doğrulardan – gerçekleri
Soru-9) “Taze bir acısı bulunan kimsenin üzüntüsü,birtakım söz ve davranışlarla artırılmamalıdır.” anlamındaki atasözü aşağıdakilerden hangisidir?
a) Açık yaraya tuz ekilmez b) Yara sıcakken sarılır
c) Yarası olan gocunur. d) Yaramaz yarasız olmaz.
Soru-10) Hangi cümlenin içerdiği anlam “varılan sonucun şaşırtıcı bulunduğu” anlamını içirmektedir?
Çok emek veriyor ve iyi sonuçlar alıyordu.
Bunca çaba gösteriyor ama nedense sonuca ulaşamıyordu.
Bu uğraşıların sonucu elbette “başarı” olacaktı.
Tutum ve davranışlarıyla bir baltaya sap olamayacağı bellydi.
Boynuna o yeşil fuları sarma çocuk
Gece trenlerine binme
Kaybolursun
Sokaklarda mızıka çalma çocuk
Vurulursun
Soru-11) Yukarıdaki şiirin hangi dize ya da dizelerinde hece düşmesi gerçekleşen sözcük vardır?
a) 1 – 2 b) 1 c) 1 – 3 d) 4
Soru-12) Aşağıdaki sözcüklerden hangisi kesinlikle fiil (eylem ) köküyle çekimlenmiştir?
a) Yağdı b) Yazdı c) Kazdı d) Sardı
Soru-13) Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük görevi bakımından ötekilerden farklı bir ek almıştır?
a) Kesim için ayrılan ağaçları işaretledik b) Kasaba ölüm haberleriyle çalkalanıyor.
c) Burda alım işlerinden ben sorumluyum. d) Bu saçmalıkları içim kaldırmıyor.
İlk cemreyle bir ince yağmur
I
Yıkadı ellerini
II III
Üşüyen ellerini, donan ellerini
IV
Ilık mektubu ilkbaharın
V VI
Soru-14) Kaç numaralı sözcüklerin aldığı ekler aynı türdendir?
a) 1 – 4- 5 b) 2 – 3 – 4 – 6 c) 3 – 4 – 5 – 6 d) 2 – 3 – 5 – 6
Soru-15) “Bırakmak” sözcüğü hangi seçenekte gerçek anlamda kullanılmıştır?
a) Adam içkiyi bırakmış b) Elindeki bıçağı bıraktı
c) Adam çocuğuna çok para bırakmış d) Kardeşim sakal bıraktı
Her sese kulak kabartan, küçük bir olayda...............................bir genç muhabir değilim artık. Bu işin biraz sabır, biraz soğukkanlılık gerektirdiğini öğrendim sonunda.
Soru-16) Yukarıdaki paragraftaki noktalı yerlere aşağıdaki deyimlerden hangisini getirdiğimizde anlam bütünlüğü oluşmaz?
a)Etekleri tutuşan b) Eli ayağına dolaşan
c) Ser verip sır vermeyen d) Eteği ayağına dolaşan
“Biz, yanına varmadan hiç bir köprüyü geçemeyiz.” Bernard BORNAK
Soru-17) Yukarıdaki özdeyişte aşağıdakilerden hangisi anlatılıyor?
Bir işi, o işe başlamadan bitiremeyiz.
Yapılmadan bir işin zorluğu anlaşılmaz.
Yapacağımız işin sonucunu önceden tahmin etmeliyiz
Bir duygunun nasıl olduğunu yaşayanlar bilir.
“Sayfalarını karıştırırken noktaların bile süslü olduğunu görürsünüz.”
Soru-18) Yukarıdaki cümlede altı çizili ekin görevce benzeri hangi cümlede kullanılmıştır?
a) Kimliği dün kaybolmuş. b) Taşıdığı kitapları raflar yerleştirdi.
c) Sınıfın içi ana baba günüydü. d) Bu yazı ona ödül kazandırmıştı.
“Birçoğumuz, sanatçının deneyimleri arttıkça başarıyı yakaladığına inanır”
Soru-19) Yukarıdaki cümleden alınan sözcükler hangi seçenekte sırasıyla “bileşik-türemiş-türemiş-basit”.
biçiminde sıralanmıştır?
Birçoğumuz – sanatçının – deneyimleri – inanır
Arttıkça – başarıyı – yakaladığına – inanır
Sanatçının – arttıkça – başarıyı – yakaladığına
Birçoğumuz – deneyimleri – arttıkça – başarıyı
Soru-20) “Yarın” sözcüğü hangi cümlede diğerlerine göre daha sınırlı bir zaman bildirmektedir?
a) Yarınları siz çocuklarımıza bırakıyoruz. b) Yarının bize neler getireceğini kimse bilemez.
O, yapıtlarıyla yarınlara kalacak bir yazardır. d) Yarın, kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Sanatçının halkı yansıtması, halka yararlı olması gerektiğini tartışmayı bile boşuna bulurum.
I
Böyle düşünmeyenler de vardır. Çünkü zaten gerçek sanat, yalnız aydınları değil, halkı da uyarır,
II III
halka da yararlı olur. Ama bu yararlılığı sanatın yalnız tekniğinde aramak doğru değildir.
IV
Soru-21) Kaç numaralı cümle paragrafın düşünce akışını bozmaktadır?
a) I b) II c) III d) IV
Bizi yaratan etmenler içinde geçmişimizdeki dünyanın payı azsa, biz devrim Türkiye’sinde kendi günlük yaşayışımızı , dünya görüşümüzü, beğenilerimizi batı dünyasının verileriyle,besileriyle besleyip oluşurmuşsak, dışarıya karşı özgün gözükelim diye yapıştırma bir gelenekçiliğe dökülmenin çıkar yol olmayacağını da anlamayız. Asıl sorun kendimizi olduğumuz gibi dile getirmekte başarı göstermemizdir.
Soru-22) Parçada aşağıdakilerden hangisi savunuluyor?
a) Gelenekçilik b) Eskiye bağlılık c) Batılılaşma d) Olduğumuz gibi görünme
Soru-23) Hangi cümlede özne, sözcük olarak yer almamıştır?
a) Konunun tüm ayrıntıları incelendi. b) Bu, hepimizi çok korkutmuştu.
c) Bizi, kendisi gibi düşünmeye zorluyordu. d) Kimse kendini başkalarından üstün görmemelidir.
Soru-24) Hangi cümlede yalnız temel öğeler sözcük olarak yer almıştır?
a) Ailenin en sevilen kişisiydi. b) Kışın soğuk günlerini sevmezdi.
c) Bacağının ağrısı artmıştı d) Seni bekledik.
Roman ister köy, ister kentle ilgili olsun, toplum sorunları romancının bilincinde yankılanmadıkça, bu yankılar sanat gücü ile düzenlenmedikçe yazılanlar birer belge olmaktan ileri gidemez, sanat eseri niteliği kazanamaz. Ayrıca bir romanın köylü romanı olması, konusunun ve kişilerinin köyden alınmış, köyden yetişmiş biri tarafından yazılmış bulunması o roman bir üstünlük sağlamaz. Romancı, Yakup Kadri gibi, köy sorunlarını bütün acılığıyla yaşamış güçlü bir sanatçı olursa. Doğrudan doğruya köylü olmasa bile, yarattığı elbette ölümsüz bir eser olur. “Yaban” ortada duruyor.
Soru-25) Paragrafta hangi anlatım yöntemlerinden yararlanılmıştır?
a) Betimleme – kişisel düşünceyi yansıtma b) Betimleme – tanık gösterme
c) Kişisel düşünceyi yansıtma – tanık gösterme d) Kişisel düşünceyi yansıtma - örnekleme
